yeni bir dönem yoğun bir şekilde başladı.henüz okuldaki işlere konsantre olamadan 2 haftadır seminere gidiyorum.şu seminer işlerini vermiş olmak için vermedikleri zaman inanın daha verimli olacak.semineri veren kişiler doğru dürüst hazırlanmadan gelmişler ; sonuç tabi ki fiyasko!aslında onları da suçlamamak lazım çünkü onlara eğitim verenlerde birşey anlatmamışlar.çok ama çok acı bir durum...
oğluşum gözümün önünde o kadar hızlı büyüyor ki;bu durum anne-baba olarak bizi çok mutlu ediyor.birde o güzel konuşmaları yok mu?
-anne ışık aç
-karanlık olsun öyle açalım anneciğim,olur mu?
-oluy deyil:))
yani oğlum beni çok güldürüyorsun,olmaz demek yerine olur değil.
bu aralar bir kurt korkumuz var ki sormayın,nerden çıktığını önceden anlamadım ama sonra okuduğumuz "mee koyun "kitabındaki kurt olduğunu farkettim.farkında olmadan nasıl da öğreniyorlar korkuyu,şaşıyorum doğrusu!
geçen gün ilaç yazdırmak için doktora gittim Ege ile.ben doktorun yanına giderken Ege'ye dışarda oturmasını söyledim.
-anneciğim burda otur,beni bekle olur mu?
-oluy
doktorun kapısı açık,Ege sekreter ablalarla oturuyor.
ablalar soruyor
-adın ne senin?
-abii
tabi bir gülme...
sonra doktorla dışarı çıktım
doktor ,"çok çekingen bu" dedi.
Ege'nin orada oturup beklemesini çekingenlik olarak yorumladı ama böyle olmadığını,çok sakin ve söz dinleyen bir çocuk olduğunu söyledim.
Ege,herkesle çok rahat ileşim kurabiliyor allaha şükür.dokunarak sevmeye bayılıyor.eğer onun fikrini alarak birşeyler yaparsanız hiç sorun çıkarmaz.istemediği birşeyse ki bu genelde doktor muayenesi oluyor.ikna ederek onu da yaptırabiliyorsun artık.büyüdü diyorum ya,sizce de öyle değil mi:)))